Miras Hukuku

Miras Hukuku Avukatı

MİRASÇILIK BELGESİ (VERASET İLAMI) DAVASI

Mirasçılık hak ve yetkisini kanıtlamak için sulh hukuk mahkemesinde veya notere başvurmak suretiyle mirasçılara mirasçılık belgesi verilir. Her zaman dava açılabilir.

MİRASÇILIK BELGESİNİN İPTALİ VE YENİSİNİN VERİLMESİ DAVASI

Bu davanın amacı payın yanlış gösterilmesi, hiç gösterilmemiş olması ya da mirasçı olmayacak kişinin belgede mirasçı olarak gösterilmesidir. Her zaman açılabilir.

MİRASIN REDDİ DAVASI

Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddebilirler. Miras bırakanın yerleşim mahkemesinde açılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Mirasın reddi rahmetlinin vefat ettiği tarihten itibaren 3 ay içinde dava açılması gerekir.

MİRASIN HÜKMEN REDDİ

Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.Mirasın reddi davasından farklı olarak, herhangi bir süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabilir.Dava tereke alacaklılarına karşı açılır.

MURİS MUVAZAASINA DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİLİ DAVASI

Saklı pay sahibi olsun ya da olmasın tüm mirasçılar, atanmış mirasçılar davacı sıfatıyla dava  açabilirler. Muvazaalı olarak taşınmazı devir alan kişi veya onun mirasçısı ya da kötü niyetli olarak taşınmazı devir alan kişi davalı sıfatı olarak gösterilerek açılır.

Bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için gerçekte bağışlamak istediği taşınmaz malını tapu sicil memuru önünde iradesini satış olarak göstermesi durumunda, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar, görünürdeki satış sözleşmesinin, TBK 19.maddesine dayanarak yapılan devrin muvazaalı olduğu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürülerek dava açılır.

Mirası reddeden, miras hakkından feragat sözleşmesi ile vzageçen, mirastan çıkarılan kişinin dava açma hakkı yoktur.Ancak mirastan çıkarılanın alt soyu olan kişilerin saklı payları isteme hakları olduğu için alt soyun da dava açma hakkı vardır. Miras davalarında en çok açılan dava türüdür. Miras bırakan sağ iken bu tür dava açılamaz.

Dava açma süresi: Ölüm tarihinden itibaren bir zaman kısıtlaması olmadan her zaman dava açılabilir.

TENKİS DAVASI

Miras bırakanın sağlığında birden çok taşınmaz malını bağışlamasını engelleyen bir yasal engel yoktur.

Bağışların farklı tarihlerde aynı ya da değişik kişilere yapılmış olması önemli değildir.

Ancak mirasçıların “saklı paylarını” zedeleyen temliki işlemlere karşı tenkis davası açabilirler.

Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.

Kısacası; saklı payı ihlal edilenler bu davayı açma hakkına sahipler. Tenkis davası açma hakkı miras bırakanın ölümü ile doğar.

Tenkis davası, tenkise tabi ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmanın lehdarı olan kişi veya kişilere karşı açılır. Bağışlardan yararlanan kişi lehine belirli bir mal bırakılan kişi yasal ya da atanmış mirasçı olabilir.

Malı alan kişi, o malı bir üçüncü kişiye devretmiş olması halinde, kötü niyet sahibi üçüncü kişiye karşı da dava açılabilir.

Tenkis davalarında davaya konu taşınmazın veya taşınmazların değerlerinin belirlenirken miras bırakanın vefat ettiği tarih esas alınır. Davacı yönünden sabit tenkis oranı tespit edilmeli ve taşınmazın paylaştırılmasının mümkün olup olmadığı, bölünebiliyor ise ayrı ayrı tenkis oranına göre taraflar adına tesciline karar verilir. Bölünmezlik ortaya çıktığında ise davacıya seçimlik hakkı kullandırılır.

Önemli bir bilgi, saklı payın ihlal edildiği gerekçesi ile vasiyetnamenin iptalini talep edemezsiniz. Saklı payın ihlali, vasiyetnamenin iptal nedenleri arasında sayılmamıştır. TMK madde 557 ve 558 de sınırlı bir şekilde belirtilmiştir. Koşulların varlığı halinde ancak tenkis davasına konu olabilir.

Dava açma süresi: Mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer.

DENKLEŞTİRME DAVASI

Miras bırakanın sağlığında miras payına mahsuben verdiği malın terekeye geri dönmesini sağlamaktır. Yasal mirasçının kayıtsız şartsız miras hakkına kavuşmasıdır. Bu davayı açabilmek için öncelikle miras bırakanın vefat etmiş olması ve davayı açacak olan kişinin mirasçılık belgesine sahip olması gerekir. Kazandırmadan zarar gören ve yasal mirasçılar iade davası açabilirler. Mirasçılık sıfatı ve miras payı ise ancak “mirasçılık belgesi” ile ispatlanır.

Terekeye geri verme, miras payına karşılık miras bırakanın sağlığında yasal mirasçılarına yaptığı karşılıksız kazandırmalar için söz konusudur.

Mirasta geri verme, en az karşılıklı davacı ve davalı iki yasal mirasçının bulunması gerekir. Anne, baba, kardeşler arasında bu dava görülür.

Atanmış mirasçılar ve lehine belirli bir mal vasiyeti yapılanlar denkleştirme davasının davalısı olamazlar. Çünkü kazanımlar ölüme bağlı tasarrufla sonuç doğurur.

Mirasta denkleştirme (iade) davasında davacının alacak hakkı vardır.

Davacı mirasçı, davaya konu karşılıksız kazandırmanın kendisine değil, terekeye geri verilmesini istemek zorundadır. Çünkü yasal mirasçıların “birbirlerine karşı geri verme yükümlülüğü” terekeyi geri vermeyi sağlamaya yönelik olması gerektiği kanunun 669.maddesinde açıkça zikredilmiştir.

Dava açarken kademeli talepte bulunulabilirsiniz. Denkleştirme olmadığı takdirde tenkis yönünden inceleme yapılır. Mahkeme denkleştirme koşullarına göre gerekli araştırma ve inceleme yapılarak kazandırmanın denkleştirmeye tabi bulunup bulunmadığı değerlendirilir. Denkleştirmeye tabi bulunduğu kabul edilirse mahkeme davalıya veya davalılara, seçimlik haklarının hangisini kullanacaklarını sorar.

Denkleştirme şekli: Mirasta denkleştirme isteği gerçekleştiği takdirde davalı, isterse aldığı kazandırmayı aynen terekeye geri verir, isterse bedelini miras payına mahsup eder. Yasal mirasçılardan yalnız biri tarafından açılmış mirasta iade davası sonunda talep kabul edildiği takdirde dava açan mirasçının payı miras payı oranında kabul edilir. Mümkün olmadığı takdirde tenkis davası koşulları yönüyle incelenir.

Denkleştirme, kazandırmanın denkleştirme anındaki değerine göre yapılır.

Mirasta iade, tenkise oranla daha geniş kapsamlı olduğu için ıslaha gerek olmadan tenkise dönüştürülebilir.

Önce tenkis davası açıp, tenkis davanız reddedildikten sonra mirasta iade davası açamazsınız. Çünkü burada önemli olan “miras payına mahsuben, miras bırakanın sağlığında mirasçılarına, bir şey vermiş olmasıdır”.

Dava açma süresi: Miras paylaşımından itibaren TBK madde 146 uyarınca on yıl içinde dava açılabilir. Terekenin paylaşılmasına başlanılmadan önce bu tür dava açılamaz.

MİRAS SEBEBİYLE İSTİHKAK DAVASI

Mirasçılık hakkından doğan ve terekede olması gereken mal veya malların geri alınmasını sağlayan davadır. Yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir. Hakim, davacının istemi üzerine hakkın korunması için davalının güvence göstermesi veya tapu kütüğüne şerh verilmesi gibi her türlü önlemi alır. Tereke malını elinde bulunduran ve aleyhine dava açılacak kişi, elindeki tereke malını bir diğer şahsa devretmişse, devralan üçüncü kişiye karşı da miras sebebiyle istihkak davası açmak mümkündür. Çünkü dava konusu tereke malı olup, mirasçının bu mal üzerindeki hakkı ayni olup, herkese karşı ileri sürülebilir. Miras sebebiyle istihkak davasının kabulü halinde, tereke veya terekeye dahil mal, davacıya zilyetliğe ilişkin hükümler uyarınca verilir.

Dava açma süresi: Davacının kendisinin mirasçı olduğunu ve iyiniyetli davalının terekeyi veya tereke malını elinde bulundurduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlayarak bir yıl ve her halde miras bırakanın ölümünün veya vasiyetnamenin açılmasının üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. İyiniyetli olmayanlara karşı zamanaşımı süresi yirmi yıldır.

İZALE-İ ŞÜYU DAVASI

Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davasıdır. Mirasçılardan her biri, sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir. Kademeli olarak her mirasçı, terekedeki belirli malların önce aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini sulh hukuk mahkemesinden isteyebilir.

Mirasçılardan birinin istemi üzerine hakim, terekenin tamamını ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak varsa taşınmazlardan her birinin tamamının bir mirasçıya verilmesi suretiyle paylaştırmayı yapar. Mirasçılara verilen taşınmazların değerleri arasındaki fark para ödenmesi yoluyla giderilerek miras payları arasında denkleştirme sağlanır.

Ortaklığın giderilmesi, geçerli olan bir paylaşım sözleşmesine dayanıyorsa, paylaşma sözleşmesi yapıldığı için elbirliği mülkiyet bulunmadığından ortaklığın giderilmesi isteminde bulunulamaz. Paylaşma sözleşmesi var ise paylaşma sözleşmesine göre tescil davası açılmalıdır.

MİRASTAN FERAGAT

Mirastan feragat sözleşmesi, miras sözleşmesinin bir türüdür. Feragat sözleşmesi, miras bırakanla mirasçısı arasında ve mirasçını mirasçılık sıfatından vazgeçmesine yönelik iki taraflı bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile mirasçı, miras hakkından kısmen karşılık veya karşılık almaksızın mirastan vazgeçebilir. Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder. Mirastan feragat sözleşmesi, miras sözleşmesinin bir türü olduğundan, resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur. Bu geçerlilik şartıdır. Öngörülen şekle uyulmadan yapılan sözleşme geçersiz olur.

ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLAR

1-Miras Sözleşmesi

2-Vasiyetname şeklinde ikiye ayrılır.

 MİRAS SÖZLEŞMESİ

Miras bırakan ile karşı taraf arasında yapılan ölüme bağlı bir işlemdir.

Miras sözleşmesi; Olumlu miras sözleşmesi ve Olumsuz (mirastan feragat) miras sözleşmesi olarak ikiye ayrılır.

Olumlu Miras Sözleşmesi

Miras sözleşmelerinde, miras bırakan, miras sözleşmesiyle mirasını veya belirli bir malının sözleşme yaptığı kimseye ya da üçüncü bir kişiye bırakma yükümlülüğü altına girebilir. Muris sağ iken sözleşmenin ifası söz konusu olmaz.

Miras bırakan miras sözleşmesi ile bir kişiyi mirasçı atayabilir,

Veya bir kişiye belirli bir mal vasiyetinde bulunabilir.

Bu ölüme bağlı kazandırmalar sözleşmenin diğer tarafı lehine yapılabileceği gibi, sözleşmenin tarafı olmayan 3.kişi lehine de yapılabilir.

Olumsuz Miras Sözleşmesi (Mirastan Feragat)

Mirasçı, miras hakkından tamamen veya kısmen feragat edebilir, bu iki taraflı yapılması gereken bir sözleşmedir.

TMK madde 528:Mirasbırakan bir mirasçısı ile karşılıksız veya karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir.

Miras sözleşmesini yapacak olan kişi tam ehliyetli olmalıdır.

TMK madde 545’e göre;  Miras sözleşmesinin geçerli olması için resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir. Miras sözleşmesi, resmi vasiyetname şeklinde düzenlenecek ve şekil şartlarına uygun olmak zorundadır. Sözleşmede her iki tarafın imzasının olması gerekir. Memurun ve iki tanığın önünde imzalanması gerekir. Miras sözleşmesinden tek taraflı olarak dönülemez.

 MİRAS SÖZLEŞMESİNİN ORTADAN KALDIRILMASI

1-HER ZAMAN KALDIRMA OLANAĞI

Miras sözleşmesi tarafların yazılı anlaşmasıyla her zaman ortadan kaldırılabilir.

2-MURİSİN TEK TARAFLI İRADESİYLE ORTADAN KALDIRMA

Miras sözleşmesiyle mirasçı atanan veya kendisine belirli mal bırakılan kişinin, miras bırakana karşı miras sözleşmesinin yapılmasından sonra mirasçılıktan çıkarma sebebi oluşturan davranışta bulunduğu ortaya çıkarsa; miras bırakan, miras sözleşmesini tek taraflı olarak ortadan kaldırabilir.

Örneğin miras sözleşmesinin yapılmasından sonra miras bırakanı dövmüşse ya da tehditte bulunmuşsa bu, mirastan çıkarmayı gerektiren bir davranış olduğu için miras bırakan bu sebebe dayanarak tek taraflı irade beyanıyla mevcut miras sözleşmesini ortadan kaldırabilir.

Mirastan çıkarma nedenleri bulunmadıkça, miras sözleşmesinden tek taraflı olarak dönülemez, yani sözleşme ortadan kaldırılamaz.

Tek taraflı ortadan kaldırma, vasiyetnameler için kanunda öngörülen şekillerden biriyle yapılır.

3-MİRAS SÖZLEŞMESİNDEN DÖNME YOLUYLA ORTADAN KALDIRMA

Miras sözleşmesi gereğince edimleri isteme hakkında bulunan taraf, edimlerini sözleşmeye göre yerine getirmiyorsa miras sözleşmesini fesih edebilir. Örneğin Bir kimseye Ölünceye kadar bakmayı taahhüt eden kişi bu görevlerini yerine getirmemişse vasiyetçi, bu kişiye ihtar yapabilir. İhtara rağmen borç ifa edilmezse, yani bakma görevini yerine getirmemekte direnirse, alacaklı sözleşmeden dönebilir.

VASİYETNAME

Miras bırakan, tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde, malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyet edebilir.

Miras bırakanın yaptığı resmi vasiyetname ölüme bağlı tek taraflı irade beyanı niteliğinde sayılan bir tasarruftur.

Vasiyet, resmi şekilde veya miras bırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak yapılabilir.

TMK 532.maddesine göre, resmi vasiyetname; resmi memur, sulh hakimi, noter veya kanunla bu yetki verilmiş diğer bir görevli tarafından iki tanığın katılmasıyla düzenlenir. Tek taraflı irade beyanıyla yapılan ölüme bağlı tasarruflarda muvazaadan söz edilemez ve muvazaa nedeniyle vasiyetnamenin iptali mümkün olmaz.

TMK 557.Maddesinde Vasiyetnamenin iptali sebeplerinin sınırlı olarak sıralamıştır. Aynı maddenin 4.bendinde “Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa “ iptal sebebi olarak gösterilmiştir.

Oysa koşullarının  varlığı halinde; vasiyetnameye karşı şekil koşullarına aykırılıktan iptali yönüyle dava açılması ya da saklı payın zedelendiği iddiasıyla tenkis davası açılabilir.

MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA

Miras bırakan saklı paylı mirasçısını mirasından uzaklaştırmak için ölüme bağlı tasarrufla “vasiyetname” veya “miras sözleşmesi” ile saklı paylı mirasçısını miras hakkından ve saklı payından yoksun bırakabilir. Yasal nedenler bulunmadıkça muris mirasçısını mirasçılıktan çıkaramaz. Aksi takdirde çıkarma tasarrufu mahkemece iptal olunur. Keyfi yada sebepsiz çıkarma hukuken mümkün değildir.

Saklı paylı mirasçı mirasçılıktan çıkarıldığı için itiraz edebilir.

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı mal varlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz.

Bakım borçlusuna bir taşınmazını devretmiş olan bakım alacaklısı, haklarını güvence altına almak üzere, bu taşınmaz üzerinde satıcı gibi yasal ipotek hakkına sahiptir.

Bakım borçlusu, bakım alacaklısına özellikle uygun gıda ve konut sağlamak, hastalığında gerekli özenle bakmak ve onu tedavi ettirmek zorundadır.

Bir kimsenin sağlığında çocuklarından birine veya 3.kişiye kendisine bakılıp gözetebileceği düşüncesiyle onunla ölünceye kadar bakma sözleşme yapmasını önleyen hiçbir yasal engel yoktur.

Miras bırakanın ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile ilintili olup olmadığı belirlenebilmesi için, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın tüm malvarlığına oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri ivazlı akitlerden olup, tenkise tabi değildir.

Miras Davaları

Mirasçılık Belgesi -Veraset İlamı Davası

Mirasçılık belgelerinde mirastan kimin hangi oranda pay alacağı hakkında bilgiler verilmektedir. Bu belge olmadan miras hakkınızı alamazsınız.

Tereke Tespit Davası

Rahmetlinin malvarlığının ne olduğu bilinmiyorsa (Bankadaki parası, taşınmazları ve araçları) malvarlığının tespiti için dava açılır.

Mirasın Reddi Davası

Rahmetlinin borcu çok ise ve borcu malvarlığını karşılamıyorsa mirasçılar mirası reddedebilirler. Aksi takdirde mirasçılar borçlardan sorumlu olurlar.

Muris Muvazaası Davası

Rahmetli Ölmeden önce mirastan mal kaçırmak amacıyla üzerindeki taşınmazları üçüncü kişilere, kızına yada oğluna satış yoluyla devreden miras bırakan muvazaalı işlem yapmasıdır. Tarafların görünüşte yaptığı satış işleminin amacı mirastan mal kaçırmayı gizlemektir. Mirasçılar bu durumda 3.kişilere karşı muris muvazaası davası açabilirler.

Tenkis Davası (Saklı Pay Davası)

Miras bırakanın tasarruf özgürlüğünü aşarak saklı pay sahibi mirasçıların miras hakkına yaptığı tecavüzün giderilmesi ve miras bırakanın yaptığı tasarrufun kanuni sınırlar içerisine çekilmesi için açılan bir davadır.

Miras Sebebiyle İstihkak Davası

Mal veya malların geri almasını sağlayan bir davadır.

Miras Ortaklığının Giderilmesi Davası (İzaleyi Şuyu)

Miras bırakanın ölüm olayının gerçekleşmesiyle birlikte, mirasçılar taşınmaz mallar üzerinde elbirliği mülkiyetine sahip olurlar. Elbirliği ile mülkiyetin söz konusu olduğu miras ortaklığının ortadan kaldırılması miras ortaklığının giderilmesi (İzaleyi Şuyu) davası açılır.

Terekeye dahil mal ve hakların “aynen” bölüşülmesine ya da “satılarak” bedellerinin paylaşılmasına karar vermektedir. Genel olarak, uygulamada davanın satışla nihayete erdirildiği görülmektedir. Söz konusu satış işlemi de, Türk Medeni Kanunu’nu gereğince “açık arttırma yoluyla” yapılmaktadır.

Mirasçılar Arasında Ecrimisil Davası

Miras kalan mal’dan faydalanamıyorsanız ve kira elde etmek istiyorsanız bu davayı açmanız gerekmektedir.Mirasçılardan biri taşınmazı örneğin ev’i kullanıyor ve mirasçılara hiçbir ücret ödemeden taşınmazı kullanıyorsa yada iş yerini kullanıyor ve mirasçılara hiçbir ücret ödemiyorsa ecrimisil davası açılır.

Vasiyetname Düzenlenmesi

Miras Sözleşmeleri Hazırlanması

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Hazırlanması

Mirastan Feragat Sözleşmesi Hazırlanması

Telefon Hemen Ara
Whatsapp WhatsApp